“Ey Türk Gençliği!
Birinci vazifen, Türk istiklâlini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.”
Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nden yapmış olduğum bir alıntıyla başlamak istiyorum. Bugünün hukukçuları, iktisatçıları, yazarları, şairleri ve dahi ozanları; dünün gençleriydiler.
Esasında gençlik kavramı kelime anlamı itibariyle asla bitmeyecek olan bir durumdur fakat şu son yıllarda sıkça duyduğumuz klişeleşmiş bir cümle var ”gençlik bitmiş.” Aslında gerçekten de gençlik dinamizmini, hayata duyduğu heyecanı kaybediyor mu? Maalesef ki böyle bir durum söz konusu.
Halbuki Atatürk tüm ümidini gençliğe bağlamış ve bu ümidini de şu sözleriyle dile getirmiştir. ‘‘Vatanın bütün ümidi ve geleceği size, genç nesillerin anlayış ve enerjisine bağlanmıştır.”
Dünya üzerinde ihya edilmeye çalışan bir nizam var ve bu nizama hizmet eden geçici bir düzen kurulmuş durumda. Bu geçici düzenin en büyük hamlesi ise belirli kalıplar üzerinde oluşturulmak istenilen yeni nesildir. Her geçen nesli bir önceki ile kıyasladığımız zaman en bariz fark son neslin tembelliğe ve çaresizliğe bir önceki nesle oranla daha fazla itilmiş olması.
Artık yemek hazırlamaya bile aciz bir nesil söz konusu, tembelliğe daha çabuk kavuşabilmek için hızlı yemeklere( fastfood ) yönelmiş durumda. Hayatımızın her alanında işlerimizi kolaylaştırmak adına yeni reformlara, icatlara ve inovasyonlara imza atıyor ilim adamları. Ancak baktığımız zaman insan oğlu bu yenilikleri iş gücünü azaltmaktan çok işçi olma algısını ve insandaki çalışma azmini yok etmeye yönelik kullanıyor. Bugüne baktığımız zaman yeni neslin en büyük sorunu da bu; artık çaba sarf etmek istemiyor, çalışmaya üretmeye yönelmiyor. En kötü görüntü ve sorun ise bireyin kullandığı telefonun kendinden daha akıllı olması kendi aklından çok elinde ki cihazın aklını daha çok kullanması olmuştur.
Maalesef bu durum en çok Türk dünyasında yankı buldu. Halbuki Türk balası asırlar geçse de devir değişse de tüm azmini vatanı ve ülküsü uğruna savaşmayı, gayret göstermeyi ve tarihini yaşatmaya yönelik kullanmıştır. Oysa ki şu anda tarihinden bir haber gençlik söz konusu. Okullar da artık sevilmeyen dersler arasında matematikten sonra tarih gelmekte.
Düşünsenize koca bir tarihten habersiz, tembelliğe ve sadece tüketmeye yönelik gençlik oluşturulmaya çalışılıyor. Bir de bu gençlik Türk Gençliği olunca iş iyice üzüntü verici bir boyuta ulaşıyor. Oysa ki Türk Gençliği bilse daha 15 yaşındaki Mustafa Kemal’in Manastır Askerî İdadisinde eğitim görürken Yunan savaşı çıkınca okuldan kaçıp savaşa girmeye çalıştığını. Oysa ki Türk Gençliği bilse 13 yaşında tahta geçen Mehmet’in İstanbul’u fethetmek için planlar yaptığını, Şahi topunu tasarladığını, 21 yaşında gemileri karadan yürütüp halice indirdiğini, çağ açıp çağ kapattığını bilse tarihine, atalarına, Türk töresine sahip çıksa; Türk Gençliği o zaman kendindeki çalışma azmini ve gayretini görecek imkanlarını bir çocuğun
bir gencin neler yapabileceğinin farkına varacak.
Türk Gençliği tembelliği ve bilinçsizliği asla kabul etmemiştir bu asırda bu kavramlar Türk Gençliğine aşılanamayacak, gençlik illaki silkelenip kendine gelecek, tarihini öğrenecek ve Türk Ulusu tüm gayretini ülküsü, devleti ve değerleri için harcayacaktır. Atatürk’ün Türk Gençliğe duyduğu heyecan ve aşkta bunun en büyük ispatıdır.
”Türkiye Cumhuriyeti’nin, özellikle bugünkü gençliğine ve yetişmekte olan çocuklarına hitap ediyorum: Batı senden, Türk’ten çok geriydi. Manada, fikirde, tarihte bu böyleydi. Eğer bugün batı teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, ey Türk çocuğu, o kabahat da senin değil, senden öncekilerin affedilmez ihmalinin bir sonucudur. Şunu da söyleyeyim ki, çok zekisin!.. Bu belli. Fakat zekânı unut!.. Daima çalışkan ol… Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı”
Barışcan KESKİNKILIÇ
Yazan ellerin dert görmesin
Gerçekten yetersiz kalmaya başladık bu değindiğiniz konularda. Tarihsiz, bilgisiz bi millet haline geldik ama yine bu durumdan bizi, bizim bulunduğumuz gençlik kurtaracaktır.
“Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça kendinde daha büyük işler yapmak için güç bulacaktır.”
Çok güzel dile getirmişsiniz Beyefendi Duygularımıza tercüman oldunuz. Severek izliyoruz
Bu vatan toprağın kara bağrında, sıra dağlar gibi duranlarındır. Bir tarih boyunca, onun uğrunda, kendini tarihe verenlerindir.
Allah gençliğimize hidayet versin, versin ki insanlığa faydalı gençler olalım.
Sen ben, bizler Kürşad’ın kırk çerisiyiz?? Gözlerinden öperim Aslan ellerine sağlık ♥️
Tarih yazmak tarihi yapmak kadar mühimdir. Sen burada tarih hakkında yazı yazarak tarih yapmışsın kardeşim diline sağlık.
Ellerine sağlik dostum ne güzel yazmişsin yazilarinin devamini dilerim????????
Emanet ettiği güzel vatanda ,bu emanetin yegane koruyucuları olan TÜRK gençliği,daima bu emaneti korumaya ,ve yaşatmaya yeminlidir. Varlığımız TÜRK varlığına armağan olsun .
Ellerine sağlık çok başarılı bir içerik devamının gelmesi dileğiyle
Türk olmak zordur dünya ile savaşırsın, Türk olmamak daha zordur Türk ile savaşırsın.
Maalesef o kadar haklısın ki söylediklerinde eline yüreğine kalemine sağlık kardeşim.