Türkçülüğe kafatasçılık ya da ırkçılık olarak bakmamalıyız. Türk olan Yaratılan her güzelliği sevmeli. Türk olan her görüşü, her ilkeyi, her varlığı benimsemeliyiz. Atatürkümüzün ilkeleri de Türkçülük kapsamında.
Türkçülük Partiler üstüdür. Tabi farklı siyasi görüşlerden iyi niyetli ve saygılı insanlara da saygı duymak. Onlara da Türkçülüğü sevdirmek açısından çok önemli.
“Evrensel Barış, Sevgi” … diyenlerin de Türkçülükte, kendi görüş ve düşüncelerine de faydalı şeyler bulabileceklerine inanıyorum. Türk olan her şeyi sevmek. Savunmak. Korumak… yani Türk Milleti, Türk Cumhuriyeti gibi. . . Türk Vatanı, Türk Bayrağı gibi. . . Türk Irkı da sevmemiz, saymamız, yaşatmamız gereken Türklük Mânâsına bağlı bir unsur. Ancak “Türk olan Millet olmak” başka .
“Türk olan Kavim / ırk olmak başka” . . . Mensûbu ve vatandaşı olunan ülkeyle ilgili bir sonuçtur milliyet bakımından, Türk olan Millet‘e ve Türk olan Vatandaşlığa mensup olma durumu. Burada ve diğer örneklerde de Türk sözcüğü ile nitelenmiş ve bununla birlikte Türk olmuş varlıklar, kavramlar görmekteyiz.
Türk Varlığı’nın da mensûbu olmak gerek lâyığınca…
Türk Olan her varlık gibi Türk ırkı da insanlığın neferidir. Bizim olan değerlere saygı duysunlar. Zalimlik etmesinler yeter. Türk ırkı’ndan bahsedilmesinden rahatsızlık duyanlar , birgün Türklükteki bu aslı / özü gördüklerinde “Ben ne yapmışım.” diyecekler ve asıl faydanın Türklükte olduğunu anlayacaklar. Aslında kendi görüşleri için de asıl fayda Türklükte / Türkçülüktedir.
Sınırları – farklılıkları kaldırmakla Dünya Barışı İnsanlığı olunmaz. Bunu anlayacaklar. Zalimlik insanlıkla bağdaşmaz. Zalimler, saygısızlar insan olamazlar.
Türkler insanlığın da bir ferdi olarak, insanlığa bugüne kadar nice medenî güzellikler kazandırmış. İnsanlığa bilimle, tarımla, düşünceyle ilk örnekleri sunmuş, paylaşmış. İnsanlık birbirlerine zarar vermeyen , saygılı farklılıkları ile güzel.
Türk; çağlar boyu çağlar aşmış doğaya, insanlığa sunduğu sevgisiyle, çağlar üstü bilgisiyle… Tarıma, sağlığa, bilime katkılarıyla ilklerin gerçekleştiricisi olmuş hep Türk. Özü’ndeki Tengri’nin verdiği Mânâ ile…
Türklüğün İnsanlığa sunduğu değerler ve Türklüğün mânâsına yönelik daha kapsamlı bilgileri, Araştırmacı Yazar Oktan Keleş’in, onaltiyildiz.com‘daki “Türklük Sırları” isimli yazılarını okuyabilirsiniz.
Bakınız: [ Oktan Keleş’in Türklük Sırları yazılarını okumak için: https://onaltiyildiz.com/?haber,2354 ]
Tengri ve Türk arasındaki mânevî bağlarla ilgili olarak, Namık Kemal Zeybek’in Türk’ün İnanışı ve Oktan Keleş’in Tengri’nin Türkü eserlerini okumanızı salık veriyorum.
Bakınız: [ Tengri’nin Türkü: onaltiyildiz.com/?haber,6279
Türk’ün İnancı: http://anayurtgazetesi.com/yazar/Turkun-inanci/29291 ]
Türk Töresi’ne, Atatürk ilke, inkılap ve devrimlerine bağlı olmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk Vatandaşı olmak bunu gerektiriyor. Adil olan, doğru olan hakîkât her dâim bu yönde, böyle.
Türk sözcüğünün mânâsındaki öz ve bu özden yansıyanlar, özetle; insanlık için de, tabiat için de başka yerde bulunamayacak hazineler gibidir âdeta…
Türk’teki öz de, özdeki Türk de Tengri’nin buyruklarının neferidir.
Öyleyse Türklüğümüzün farkına varalım, Türklüğümüzce yaşayalım…
Saygı ve sevgilerimle… Ne Mutlu Türk’üm Diyene..!
Mustafa Kemâl İZGİ
