Bir ülkede milliyet kavramı tektir. Varlık olarak da tektir, ismi de bir tanedir. Bizim ülkemiz de Türk’tür, devletimiz de Türk’tür, Milliyetimiz de Türk’tür, vatandaşlığımız da Türk’tür, vatanımız da Türk’tür, toprağımız da Türk’tür, varlığımız da Türk’tür, Cumhuriyetimiz de Türk’tür. Türk Sözcüğü’ndeki Anlamla nitelenmişlerdir.
Farklı Etnik Mensubiyetlere, kavmiyetlere, kökenlere her zaman saygı duymuşumdur. Etnik köken farklılığı da, benim kişilere duyacağım sevgiyi de etkileyecek bir durum değildir. Ayrımcılık ancak zalime karşı olursa haktır. Dine, dile, cinse, nesle, türe, kavme göre değil. Yaradılan’ı Yaratan’dan ötürü sevendir Türk.
İşte bu mozaik denilen şey, etnik farklılıklar sebebiyle vardır. Ancak bir etnik mensubiyetten / kavmiyetten bahsederken, sadece bu kavmiyetin isminin söylenmesi, yanlış bir anlama yol açıyor.
Etnik farklılıklar asla ayrımcılık ya da savaş sebebi olarak görülmemelidir. Bu yaygın bilinen bir yanlıştır, yanılıştır.
Bu hata bilerek yapılmıyor olsa gerek. Ancak 3-5 sözcük eksik söyleyeyim derken, bütün anlamı yerle bir ediyorlar.
Örneğin; Kürt kökenli Türk dediğimizde, milliyeti bakımından Türk olan, etnik kökeni Kürt olan bir insandan bahsetmiş oluruz. Türk kökenli Türk dediğimizde, milliyeti bakımından da, kavmiyeti bakımından da Türk olanlardan bahsediyoruz. Yani, Kürt Vatandaşlar gibi bir ifade mantıksızdır. Doğrusu: Kürt Kökenli Türk Vatandaşlardır. Ülkemizde ; Vatandaş / Yurttaş sözcüğünün ve Millet / Ulus Sözcüğü’nün tek niteleyicisi: Türk Sözcüğü’dür.
Tabi farklı ülkelerde, vatandaşlık bağlarıyla yaşayan, iyi niyetli insanlara da, ayrımcılık yapmamak, her ne kadar insaniyetin bir değeri ise, Türklük de bunu desteklemektedir. İyi olan her varlığa, iyilikle yaklaşmaktır Türklüğün görevlerinden biri.
Aslında, doğru kaynaklardan araştırılırsa, Kürt kökeni diye bir şeyin de olmadığı, Kurmanç sözünün, Türklerin Gur Boyu’ndan geldiği, anlamınında kurt (börü) olduğu anlaşılacaktır. Ancak insanlar bunu istediği gibi anlamakta, bu konuya istediği gibi bakmakta özgürdür. Köken mensubiyetlerini, nasıl tanımlayacaklarına kendileri karar verebilirler. Ancak bir ülkede ikinci bir milliyet kavramı olmaz, ikinci bir milliyet kavramından bahsedilmesi asla doğru değildir.
Milliyet bakımından da, Vatandaşlık bakımından da Türk olduğumuzu unutmadan, Türk Sözcüğü’nün anlamında olan gerekleri yapmaya çalışarak yaşamalıyız. Türk olan bir devlette, Türk olan bir vatanda, Türk olan bir ülkede, Türk olan bir Cumhuriyet’te yaşayan insanlar olarak.
Bu bilincin yaygınlaşması için toplumumuzca, çok çalışmamız gerekiyor diye düşünüyorum. Türk Bilinci doğrudan doğruya Türk Varlığı’yla bağlıdır.
Türk Sözcüğü’ndeki Anlam çok önemli, bu anlamla ilgili bazı bilgileri yakında çıkacak olan “Uzay Otağ: Aykağan’ın Öyküsü” isimli, şiir – öykü biçemindeki kitabımda yazdım. Yayınlandığında Mustafa Kemal Atatürk’ün Önderliği’ndeki, Bilinçli Türklüğün anlaşılması açısından önemli etkiler uyandıracağını düşünüyorum.
Türk Sözcüğü’nün Anlamı çoktur. Türk İsmi ve Türk Varlığı, Türk’e Tengri (Tek Yaratan – Sonsuz Boyutta Sonsuz Bir) tarafından verildiği için, bu anlamlar her zaman iyiliğin yanında olan anlamlardır.
Vatandaşlık bakımından da, milliyet bakımından da Türk’tür, Türkiye Cumhuriyeti’nde vatandaşlık ve milliyet bağı ile yaşayan her insan.
Araştırmacı Yazar Oktan Keleş “Türk Tengri’yi bilendir.” demiş. Tengri’yi bilmek, kolay değildir. Barış Manço’nun “Kolay değil Kayaların Oğlu olmak.” dediği gibi.
Tengri’yi Bilen Millet: Türk Milleti
Tengri’yi Bilen Kavim: Türk Kavmi
Saygı ve sevgilerimle
Mustafa Kemâl İZGİ