Siyasî – Mânevî – İnsânî – Sonsuzluk gibi Boyutları vardır TÜRKÇÜLÜĞÜN. Türkçülüğün içindeki BÜTÜN TÜRK İLKELERİ de hem siyâsî, hem mânevî, hem insânî, hem de sonsuzluk açılarından değerlendirilebilir.
Biz bu sonsuz boyutlarıyla, çok boyutlu olan TÜRK VARLIĞI’nın içindeki TÜRK OLAN VARLIKLARA bağlı olduğumuz için TÜRKÇÜ’YÜZ. Meselâ Türk Olan Bayrağı, Türk Olan Milleti, Türk Olan Devleti, Türk Olan Vatanı seviyoruz, sayıyoruz, koruyoruz, benimsiyoruz… Türk Olan her varlığa bağlılığımız da aynen böyle.
Barış Manço da tam anlamıyla, esas, öz, doğru, asıl TÜRKÇÜ’lerden biriydi. Mustafa Kemal Atatürk de Barış Manço gibi çok yüksek derecede Türkçü’ydü.
Türk Varlığı’nın içindeki her varlık önemli. Türk Sözcüğü’nün Mânâsı ile nitelenen her varlık bizim için önemli.
Türk Sözcüğü’nün en önemli mânâsı: “Sonsuz Hayat’ın Tek Sahibi , Tek Tengri’mizin Yanında olan” Zalimler ve Yaratılan’a düşman olanlar hariç , bütün Yaratılan Varlıkları seven, sayan koruyandır mânâsı itibariyle Türk.
“%100 Türk Olduğumuz gün, Kainat bizimdir.” Evvel Allah’ındır, sonra ondan yansıyanlarca bizimdir. Ülkümüz Tengri’ye yakınlaşmak, Tengri’nin Rızası’na ( Buyrukları’na uymak ) olmalıdır.
Ulaşacağımız, ulaşmak istediğimiz ve ulaşacağımız bütün doğruların güzelliklerin temel sebebi ve en temel ülkümüz: Tengri’ye yakınlaşmak olmalıdır.
TENGRİ BİZ MƏNƏN
“Ne Mutlu Türk’üm Diyene!” Mustafa Kemal ATATÜRK
“Büyük Aile Birleşiyor!” Barış MANÇO
MUSTAFA KEMÂL İZGİ