TÜRKLERİN BİRLİĞİ’NİN FARKINDALIĞI

Türklerin eskiden DİNLERİ olsaydı,Belki de İslam’ı seçmeleri için,Önceki DİNLERİ ‘nden vazgeçmeleri gerekecekti.Ancak Türklerin İslam’dan önce hiç DİNLERİ olmadı.

TÜRKLERİN İNANIŞLARI <<GÖK TENGRİ>> idi .

Şükürler olsun ki; Türkler İnanışlarını bırakmadan, DİNLERİNİ İSTEDİKLERİ GİBİ SEÇEBİLİYORLAR.

“DİN SEÇİM , TÜRKLÜK KADERDİR . . .” HOCA AHMET YESEVİ

Gök TENGRİ İnanışlarının farkında olsunlar yeterli tabi,Bütün Türkler , bizim TÜRK OLMAK BAKIMINDAN KARDEŞİMİZDİR. Din olarak neyi kabul ederlerse etsinler.Türk Tengri’yi biliyorsa TÜRK’TÜR.

TÜRK TASAVVUFU’na ve HOCA AHMET YESEVİ’ye bakarak;Biz biliyoruz ki ; vâr olan tek DİN ; özü – hakikati – esası itibariyle İSLAMDIR. Yine de TÜRK olmak için, İSLAM’ı kabul etme şartı aramamalıyız.

Sabredelim, önce İnanışı bir (KÖK TENGRİ İnanışına bağlı) TÜRKLER olarak bir olduğumuzun farkına varalım. Sonra güzellikle, anlatarak, sevdirerek İslam’ın Özü’nün Gök Tengri İnanışı’nı reddetmediğini, hakikatinin hak olduğunu elbet birgün kardeşlerimize anlatabiliriz.

Ancak, İslam’ı kabul etmeyen hiçkimseyi hor göremeyiz, dışlayamayız. Saygılı ise, zalim değilse, iyi niyetli ise, vicdanlı ise yeterlidir.

Siyasi olarak devleti bilfiil Türk Milleti’ne bağlı olarak, gizliden yöneten varlık: Erenlerdir, pirlerdir, velilerdir.

Siyaset’te inanışı, Din’i karıştırmamalıyız. Ülkenin yükselişi ve tam bağımsızlığı için, elbet bir gün TÜRK DÜNYASI, sadece TÜRK BİRLİĞİ olarak birleşecektir. Türklerin Esas itibariyle, ÖZ’de zaten BİR OLDUKLARI’NIN, BİR OLDUĞUMUZUN farkındalığı gerçekleşecektir.

Din’in Siyasette, Siyasetin Din’de yeri yoktur. Olmamalıdır. Laik’lik İSLAM’a göre doğrudur. Kuran da, İSLAM DA LAİKTİR. Laiklik Sekülerizmle tanımlanamaz. Laiklik ZALİMLERE DUR DEMEKTİR. Demek istediğim, dinin yeri ayrı, siyasetin yeri ayrı. Biraz anlatması ve anlaması güç bir konu, hakkınızı helal edin. Bir yanlışım varsa Allah’a sığınırım. En doğrusunu ALLAH bilir.

Türkiye Türk Cumhuriyeti’nin sisteminin, iç ve dış yönetiminin ve ortak akıl doğrultusunda temel esasların; doğrudan doğruya, yüksek ve eşit olarak, biri diğerinden aşağıda görülmeksizin, MUSTAFA KEMAL ATATÜRK’ÜN İLKELERİ’nden yararlanarak işlemesi elzemdir. TÜRK MİLLETİ’NİN SESİ, SÖZÜ, ÖZÜ dinlenmelidir.

Etnisite, köken ayrımı gözetilmeksizin, TÜRK sözcüğü ile niteli bir ülkede yaşayan herkes, milliyet ve vatandaşlık bakımından TÜRK’TÜR. TÜRK MİLLETİ’NİN VE TÜRK VATANDAŞLIĞI’NIN ( TÜRK YURTTAŞLIĞI’NIN ) mensûbudur ( ferdidir ) .

İşte TÜRKLERİN ZATEN BİR OLDUKLARININ FARKINDALIĞI TÜRKLER ARASINDA sağlandıktan sonra, yine TÜRKLER ARASINDA, bilim bilinci, gönül bilinci, felsefe bilinci yükseltilmelidir.

İşte o zaman , siyasete karıştırılmaksızın, TÜRK MİLLETİ’NİN MENSUPLARI olan TÜRKLER ARASINDA; İslam’ın Hakîkâti , HOCA AHMET YESEVİ, HORASAN ERENLERİ, PİR SULTAN ABDAL, HÜNKAR HACI BEKTAŞ VELİ,… gibi Bilge ATALARIN bilgileri üzerinden, özü ile anlatılarak, güzellikle, iyi niyetle Türkler arasında <<Doğru İslam>> ‘ı kabul edenlerin sayısı arttırılabilir. Ancak asla, İSLAM’IN TEK DİN OLDUĞUNU kabul etmeyen TÜRK kardeşlerimizle de TÜRKLÜK BAKIMINDAN ve GÖK TENGRİ İNANIŞIMIZ BAKIMINDAN ; gönüldaşlığımızdan, andalığımızdan, kardeşliğimizden asla vazgeçmemeliyiz.

İşte o zaman, İslam’ı ÖZÜ ile, Hakikati ile, bozulmamış hali ile kabul edecek kardeşlerimiz asla GÖK TENGRİ İNANIŞIMIZDAN da kopmayacaklardır.

GÖK TANRI İNANIŞI İLE İSLAM arasında farklar olsa da,
BİRBİRLERİ ile çelişmezler, birbirlerini yasaklamazlar asla.

Ne Mutlu TÜRK’ÜM diyene!
Mustafa Kemal İZGİ